Eğitim dünyasında 'anlamak' ve 'öğrenmek' arasındaki ince çizgi her zaman bir tartışma konusu olmuştur. Geleneksel yaklaşımların yüzeysel bilgi aktarımına odaklandığı eleştirileri artarken, öğrencilerin bilgiyi gerçekten içselleştirmesini ve farklı bağlamlarda kullanmasını sağlayan yeni modeller aranmaktadır. İşte tam bu noktada, Grant Wiggins ve Jay McTighe tarafından geliştirilen Understanding by Design (UbD), yani Tasarımla Anlama, güçlü bir eğitim yaklaşımı olarak öne çıkar. UbD, eğitimcilerin dersleri ve müfredatı 'geri dönük tasarım' (backward design) prensibiyle yapılandırmasını önerir; yani, öğretimin başında istenen öğrenme sonuçlarını net bir şekilde belirleyerek başlar. Bu makalede, UbD'nin temel felsefesini, aşamalarını ve eğitimdeki yerini detaylıca inceleyeceğiz.
UbD'nin Temel Prensipleri ve Aşamaları
Understanding by Design, adından da anlaşılacağı gibi, anlamayı merkeze alan bir yaklaşımdır. Geri dönük tasarım adı verilen üç aşamalı bir süreç üzerine kuruludur. Bu süreç, öğretmenlerin dersleri tasarlarken geleneksel “önce öğret, sonra değerlendir” yaklaşımından uzaklaşarak, “önce ne öğrenmeli, sonra nasıl kanıtlanmalı ve en son nasıl öğretilmeli” sorusunu sormasını sağlar.
1. Aşama: İstenen Sonuçları Belirleme
Bu aşama, tasarım sürecinin temelini oluşturur. Eğitimciler, öğrencilerin ders sonunda neyi bilmeleri, neyi anlayabilmeleri ve neyi yapabilmeleri gerektiğini net bir şekilde tanımlar. Sadece konu başlıklarını listelemek yerine, 'kalıcı anlayışlar' (enduring understandings) ve 'esas sorular' (essential questions) belirlenir. Kalıcı anlayışlar, öğrencilerin genelleştirmesi ve ders boyunca anlamlandırması gereken büyük fikirlerdir. Esas sorular ise, bu anlayışları ortaya çıkarmak için öğrencileri düşünmeye ve keşfetmeye teşvik eden kışkırtıcı sorulardır. Bu aşamada net hedefler belirlenerek, öğretim süreci için sağlam bir temel atılır. Bu konuda daha fazla bilgi için Wikipedia'daki Understanding by Design maddesini inceleyebilirsiniz.
2. Aşama: Kabul Edilebilir Kanıtları Belirleme
Hedefler belirlendikten sonraki adım, öğrencilerin bu hedeflere ulaştığını gösteren kanıtların neler olacağını düşünmektir. Yani, 'öğrencilerin anladığını ve yapabildiğini nasıl anlayacağız?' sorusu sorulur. Bu aşamada, sadece sınavlar değil, performans görevleri, projeler, sunumlar, portfolyolar ve gözlemler gibi çeşitli değerlendirme yöntemleri tasarlanır. Bu değerlendirmeler, öğrencilerin derinlemesine anlayışlarını ve transfer becerilerini ölçmeye odaklanmalıdır. Böylece, değerlendirmeler öğretimin sonunda yapılan birer ek olmaktan çıkar, öğrenme sürecinin ayrılmaz bir parçası haline gelir.
3. Aşama: Öğrenme Deneyimleri ve Öğretimi Planlama
Son aşama, ilk iki aşamada belirlenen hedeflere ve değerlendirmelere ulaşmak için gerekli öğrenme deneyimlerini ve öğretim stratejilerini tasarlamaktır. Bu aşamada, öğretmenler 'öğrencilerin birinci aşamadaki hedeflere ulaşması ve ikinci aşamadaki kanıtları sunabilmesi için hangi bilgileri öğrenmeli, hangi becerileri geliştirmeli ve hangi deneyimlerden geçmeli?' sorusunu cevaplar. Ders planları, etkinlikler ve materyaller, öğrencilerin esas soruları keşfetmelerine ve kalıcı anlayışlar geliştirmelerine yardımcı olacak şekilde oluşturulur. Bu aşama, geleneksel ders planlamasına benziyor gibi görünse de, farkı, öğretimin baştan sona net hedefler ve değerlendirmelerle hizalanmış olmasıdır. UbD hakkında daha derinlemesine kaynaklara ASCD'nin (Association for Supervision and Curriculum Development) resmi sitesindeki Understanding by Design Framework sayfasından ulaşabilirsiniz.
Neden Understanding by Design? Avantajları ve Faydaları
UbD, eğitimciler ve öğrenciler için bir dizi önemli avantaj sunar:
- Derinlemesine Anlayış: Yüzeysel ezberden ziyade, öğrencilerin konuyu gerçekten içselleştirmesine ve farklı durumlara aktarabilmesine olanak tanır.
- Net Öğrenme Hedefleri: Öğrenciler ne öğrenmeleri gerektiğini ve neden önemli olduğunu daha iyi anlar, bu da motivasyonlarını artırır.
- Amaca Yönelik Öğretim: Öğretmenler, her dersin belirli öğrenme hedeflerine nasıl katkıda bulunduğunu net bir şekilde görür.
- Etkili Değerlendirme: Değerlendirmeler, öğrenmenin göstergesi olarak tasarlanır ve öğretimin etkinliği hakkında değerli geri bildirimler sağlar.
- Öğrenci Merkezli Eğitim: Öğrenci ne öğrenecek, nasıl gösterecek sorularına odaklandığı için doğal olarak öğrenci merkezli bir yaklaşımdır.
- Tutarlılık ve Hizalama: Müfredat, öğretim ve değerlendirmeler arasında güçlü bir tutarlılık sağlar.
UbD'nin Eleştirel Yaklaşımları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Her eğitim yaklaşımında olduğu gibi, UbD'nin de bazı zorlukları ve eleştirel yaklaşımları bulunmaktadır. En belirgin zorluklardan biri, özellikle ilk başta, öğretmenler için zaman alıcı ve yoğun bir planlama süreci gerektirmesidir. Geleneksel planlama alışkanlıklarından farklı bir düşünce yapısı gerektirir ve bu adaptasyon süreci destek gerektirebilir. Ayrıca, bazı eleştiriler UbD'nin yaratıcılığı kısıtlayabileceğini veya esnekliği azaltabileceğini öne sürse de, doğru uygulandığında UbD'nin aslında öğrencilere daha zengin ve anlamlı öğrenme deneyimleri sunma potansiyeli yüksektir. Başarılı bir uygulama için öğretmen eğitimi, sürekli destek ve işbirliği kritik öneme sahiptir.
Sonuç
Understanding by Design (UbD), eğitimde anlamlı ve kalıcı öğrenmeyi teşvik eden güçlü bir çerçeve sunar. Geri dönük tasarım prensibiyle, öğretmenlerin öğretimden önce 'ne öğrenilmeli' sorusuna odaklanmasını sağlayarak, müfredatı, öğretimi ve değerlendirmeyi mükemmel bir şekilde hizalar. Bu yaklaşım, öğrencilerin sadece bilgi edinmekle kalmayıp, bu bilgiyi gerçek dünyada kullanabilecekleri derin bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olur. Eğitimciler için UbD, daha amaca yönelik, etkili ve nihayetinde daha ödüllendirici bir öğretim deneyimi vaat eder. Geleceğin öğrenenlerini yetiştirmek için, UbD gibi düşünsel ve stratejik yaklaşımlara yatırım yapmak vazgeçilmezdir.