Hukuk, toplumsal düzeni sağlayan kurallar bütünüdür. Bu kurallar, genellikle iki ana kaynaktan beslenir: yazılı hukuk ve yazısız hukuk. Türkiye'de hukuk sisteminin bel kemiğini oluşturan yazılı hukuk, devletin yetkili organları tarafından belirlenmiş, resmî ve bağlayıcı hukuki metinlerdir. Bu metinler, başta Anayasa olmak üzere, kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ve yönetmelik gibi çeşitli hiyerarşik kademelerde yer alan düzenlemelerden oluşur. Amacımız, bu makalede Türkiye'de yazılı hukukun temel kaynaklarını detaylı bir şekilde incelemek, bunların işlevlerini ve hukuk sistemi içindeki yerlerini aydınlatmaktır. Geçmişte önemli bir yere sahip olan tüzüklerin günümüzdeki durumuna da değineceğiz.
Yazılı Hukukun Temel Taşları: Anayasa ve Kanunlar
Türk hukuk sisteminde, normlar hiyerarşisinin en tepesinde yer alan yazılı kaynaklar, devletin işleyişini ve vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alır.
Anayasa: En Üstün Hukuki Metin
Anayasa, bir devletin temel yapısını, yönetim biçimini, yasama, yürütme ve yargı organlarının görev ve yetkilerini, vatandaşların temel hak ve ödevlerini düzenleyen en üstün hukuki metindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, tüm diğer hukuki düzenlemelerin Anayasaya uygun olma zorunluluğunu getirerek, hukuk sisteminin tutarlılığını ve meşruiyetini sağlar. Anayasa'ya aykırı hiçbir kanun veya alt düzeydeki düzenleme yapılamaz. Bu konuda daha fazla bilgi için Türk Hukuku başlıklı Wikipedia sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Kanunlar: Yasama Organının Ürünü
Kanunlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından çıkarılan, genel, soyut ve sürekli nitelikteki hukuki düzenlemelerdir. Yasama yetkisinin temel ürünü olan kanunlar, toplumsal yaşamın hemen her alanını düzenler. Vatandaşların hak ve yükümlülüklerinden, devletin ekonomik ve sosyal politikalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsarlar. Kanunların yürürlüğe girmesi için Resmî Gazete'de yayımlanması zorunludur.
İkincil Yazılı Kaynaklar: Yönetmelikler, Tüzükler ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri
Anayasa ve kanunların altında yer alan bu kaynaklar, daha özel konuları veya kanunların uygulanış biçimlerini detaylandırır.
Tüzükler: Artık Tarih Olan Bir Kaynak
2017 yılında yapılan Anayasa değişiklikleriyle birlikte, Başbakanlık makamının kaldırılması ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle tüzük çıkarma yetkisi ortadan kalkmıştır. Eskiden tüzükler, kanunların uygulanmasını göstermek veya kanunla emredilen işleri düzenlemek amacıyla Danıştay'ın incelemesinden geçirilerek çıkarılan hukuki metinlerdi. Günümüzde ise bu görev, büyük ölçüde Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ve yönetmeliklerle yerine getirilmektedir.
Yönetmelikler: Uygulamayı Detaylandıran Düzenlemeler
Yönetmelikler, bakanlıklar, kamu tüzel kişileri ve diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılan hukuki düzenlemelerdir. Kanunlara veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine aykırı olamazlar ve Resmî Gazete'de veya ilgili resmi internet sitelerinde yayımlanarak yürürlüğe girerler.
Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri: Yürütmenin Güçlü Aracı
Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri (CBK), Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte önemli bir yazılı hukuk kaynağı haline gelmiştir. Bu kararnameler, yasama organına bırakılmayan konularda, yani kanunla düzenlenmemiş alanlarda veya kanunların uygulanmasına yönelik konularda Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılabilir. Temel haklar, kişi hakları ve siyasi haklar gibi kanunla düzenlenmesi gereken konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz. Kanun ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi arasında farklılık olması halinde kanun hükümleri uygulanır. Güncel mevzuata ulaşmak için Resmi Gazete ve Mevzuat Bilgi Sistemi sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Yazılı Hukukun Önemi ve Hukuk Hiyerarşisi
Yazılı hukuk, bir ülkede hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik sağlar. Toplumun her kesiminin uyması gereken kuralların açıkça belirtilmesi, keyfiliğin önüne geçer ve adaletin tesisine yardımcı olur. Türk hukuk sistemindeki yazılı hukukun kaynakları, "normlar hiyerarşisi" olarak adlandırılan bir sıralamayla birbirine bağlıdır:
- En üstte: Anayasa
- Ortada: Kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri (belli konularda birbirine üstünlük sağlayabilirler, örneğin CBK'nın kanuna aykırı olamaması)
- Altta: Yönetmelikler
Bu hiyerarşi, her alt normun üst norma uygun olma zorunluluğunu ifade eder. Bu sayede, hukuk sisteminin bütünlüğü ve çelişkisizliği güvence altına alınır.
Sonuç olarak, Türkiye'de yazılı hukuk, modern bir devletin işleyişi ve toplumsal düzenin sağlanması için vazgeçilmez bir unsurdur. Anayasa'dan başlayarak, kanunlara, Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine ve yönetmeliklere uzanan bu karmaşık yapı, hukuki güvenliği ve adaleti temel alarak vatandaşların haklarını korur ve yükümlülüklerini belirler. Yazılı hukukun bu katmanlı yapısını anlamak, hem hukukçular hem de bilinçli vatandaşlar için büyük önem taşır.