Boşanma süreci, duygusal olduğu kadar maddi olarak da belirsizliklerle doludur. Bu belirsizliklerin en başında ise "nafaka miktarı nasıl belirlenir?" sorusu gelir. Taraflar için hayati önem taşıyan bu konunun net bir matematiksel formülü yoktur. Nafaka hesaplama, hakimin her somut olayın kendine özgü koşullarını değerlendirerek verdiği, hassas bir dengeye dayalı bir karardır. Peki, hakim bu kararı verirken hangi kriterleri göz önünde bulundurur? Gelin, bu karmaşık görünen süreci adım adım aydınlatalım.
Nafaka Nedir ve Türleri Nelerdir?
Nafaka, en basit tanımıyla, yasal olarak bakmakla yükümlü olunan kişiye, mahkeme kararıyla ödenen aylık paradır. Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde "geçimlik" olarak tanımlanan bu ödeme, boşanma davalarında farklı amaçlarla ve farklı isimler altında karşımıza çıkar. Miktarı belirleyen faktörlere geçmeden önce bu türleri anlamak önemlidir:
H3: Tedbir Nafakası
Boşanma davası açıldığı andan, karar kesinleşinceye kadar geçen sürede, maddi olarak zor duruma düşecek olan eşe veya müşterek çocuklara ödenen nafakadır. Amaç, dava süresince tarafların ve çocukların yaşam standartlarını korumaktır.
H3: Yoksulluk Nafakası
Boşanma kesinleştikten sonra, evlilik birliğinin sona ermesiyle yoksulluğa düşecek olan tarafa, diğer eş tarafından süresiz olarak ödenen nafakadır. Burada temel şart, nafaka talep eden eşin boşanmadaki kusurunun, diğer eşten daha ağır olmamasıdır.
H3: İştirak Nafakası
Boşanma sonrası, velayeti kendisine verilmeyen eşin, müşterek çocuğun bakım, eğitim, sağlık gibi giderlerine katılımını sağlamak amacıyla ödediği nafakadır. Bu nafaka, çocuğun ergin olacağı yaşa (genellikle 18) kadar devam eder. Eğer çocuk eğitimine devam ediyorsa, bu süre uzayabilir.
Nafaka Miktarını Belirleyen Temel Kriterler
Hakim, nafaka miktarını belirlerken sihirli bir formül kullanmaz. Bunun yerine, tarafların sunduğu deliller ışığında, kanun ve hakkaniyet çerçevesinde bir değerlendirme yapar. İşte o değerlendirmenin temel taşları:
H3: Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları
Bu, en önemli kriterdir. Tarafların gelirleri (maaş, kira geliri, ek gelirler), mal varlıkları (ev, araba, bankadaki para), meslekleri, sosyal çevreleri ve evlilik birliği içerisindeki yaşam standartları detaylıca incelenir. Amaç, boşanma sonrasında taraflar arasında fahiş bir yaşam standardı farkı oluşmasını engellemektir.
H3: Nafaka Yükümlüsünün Ödeme Gücü
Nafaka miktarı, ödeyecek olan tarafın mali gücüyle doğru orantılıdır. Hakim, nafaka yükümlüsünün kendi geçimini de idame ettirebileceği, onu zor duruma sokmayacak makul bir miktar belirlemeye özen gösterir. Yüksek gelirli bir kişinin ödeyeceği nafaka ile asgari ücretli bir kişinin ödeyeceği nafaka doğal olarak farklı olacaktır.
H3: Nafaka Alacaklısının İhtiyaçları
Nafaka talep eden eşin veya çocuğun barınma, gıda, giyim, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Bu ihtiyaçlar, kişinin yaşına, sağlık durumuna ve sosyal çevresine göre değişkenlik gösterebilir. Özellikle iştirak nafakasında çocuğun yaşı, okuduğu okul, özel ders veya kurs ihtiyaçları gibi detaylar belirleyici olur.
H3: Evlilikteki Kusur Durumu
Kusur durumu, özellikle yoksulluk nafakası için kritik bir faktördür. Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi uyarınca, yoksulluk nafakası talep eden tarafın, boşanmaya neden olan olaylarda diğer taraftan daha ağır kusurlu olmaması gerekir. Eşit kusur veya daha az kusur durumunda yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Tedbir ve iştirak nafakasında ise kusurun bir önemi yoktur.
H3: Paranın Alım Gücü
Belirlenen nafaka miktarı sabit kalmaz. Hakim, ilerleyen yıllarda paranın alım gücünün düşeceğini (enflasyon) göz önünde bulundurarak, her yıl belirli bir oranda (genellikle TÜİK tarafından açıklanan ÜFE/TÜFE oranında) artırılmasına karar verebilir. Bu, nafaka alacaklısının mağduriyetini önlemeye yönelik önemli bir adımdır.
Sonuç: Hassas Bir Terazi ve Uzman Desteğinin Önemi
Özetle, nafaka miktarı hesaplama süreci; tarafların ekonomik durumu, ihtiyaçları, ödeme gücü ve kusur oranı gibi birçok değişkenin hakim tarafından hassas bir teraziyle tartıldığı karmaşık bir süreçtir. İnternette bulacağınız "nafaka hesaplama robotları" size yalnızca bir fikir verebilir, ancak yasal bir geçerliliği yoktur. Her dava kendine özgüdür ve sonucunu belirleyecek olan, mahkemeye sunulan somut deliller ve hakimin hakkaniyet ölçüsündeki değerlendirmesidir. Bu nedenle, hak kaybı yaşamamak ve süreci doğru yönetmek adına bir aile hukuku uzmanından destek almak en doğru yaklaşım olacaktır.