Ekonomik dalgalanmaların ortasında, pek çok şirket mali bir darboğaza girebiliyor. Böyle anlarda akla ilk gelen çözümlerden biri de konkordato oluyor. Ancak bu, sihirli bir değnek değil, dikkatle yönetilmesi gereken karmaşık bir süreçtir. Doğru bir konkordato kararı alabilmek için, bu yolculuğun şirketinize sunacağı fırsatlar kadar beraberinde getireceği riskler hakkında da bilgi sahibi olmak kritik önem taşır. Bu süreç, borçlarınızı yeniden yapılandırarak şirketinize bir nefes alma imkânı tanıyabilirken, aynı zamanda itibarınızı ve operasyonel kontrolünüzü de tehlikeye atabilir. Peki, bu iki ucu keskin kılıcı nasıl doğru kullanabilirsiniz?
Konkordato Nedir? Kısaca Bir Hatırlatma
Konkordato, en basit tanımıyla, mali durumu bozulmuş ancak iyi niyetli borçluların, alacaklılarıyla mahkeme denetiminde bir anlaşmaya vararak borçlarını belirli bir tenzilatla veya vadeyle ödemesini sağlayan bir hukuki müessesedir. İflastan farklı olarak amacı, şirketi yok etmek değil, tam aksine ticari faaliyetlerini sürdürerek borçlarını ödeyebilecek bir yapıya kavuşturmaktır. Bu süreç, borçlu şirkete geçici bir koruma kalkanı sağlar ve alacaklıların icra takibi yapmasını engeller. Konuyla ilgili yasal düzenlemelerin detaylarına İcra ve İflas Kanunu'ndan ulaşabilirsiniz.
Konkordato Sürecinin Şirketiniz İçin Sunduğu Fırsatlar
Doğru planlandığında konkordato, şirketiniz için bir yeniden doğuş fırsatı olabilir. İşte öne çıkan avantajlar:
Borçlardan Geçici Korunma Kalkanı
Mahkemenin verdiği "geçici mühlet" kararıyla birlikte, şirketinize karşı başlatılmış veya başlatılacak tüm icra takipleri (rehinli alacaklar hariç) durur. Bu, üzerinizdeki baskıyı azaltır ve nefes alıp toparlanmanız için size zaman kazandırır. Nakit akışınızı daha etkin yöneterek operasyonlarınızı sürdürmeye odaklanabilirsiniz.
Faaliyetlere Devam Etme Şansı
İflasın aksine, konkordato sürecinde şirketinizin yönetimi sizde kalır ve ticari faaliyetlerinize devam edersiniz. Bu, markanızın piyasada kalmasını, müşteri ilişkilerinizi korumanızı ve gelir üretmeye devam etmenizi sağlar. Sürecin sonunda sağlıklı bir yapıya kavuştuğunuzda, piyasaya çok daha güçlü bir dönüş yapabilirsiniz.
Borçları Yeniden Yapılandırma Esnekliği
Konkordatonun temel amacı, alacaklılarla masaya oturup borçları ödenebilir bir plana bağlamaktır. Bu süreçte borçların bir kısmından indirim (tenzilat) talep edebilir veya ödemeleri uzun vadelere yayabilirsiniz. Başarılı bir müzakere süreci, şirketinizin finansal yükünü önemli ölçüde hafifletebilir.
Göz Ardı Edilmemesi Gereken Riskler ve Zorluklar
Madalyonun diğer yüzünde ise dikkatle yönetilmesi gereken ciddi riskler bulunur. Konkordato kararı alırken bu zorlukları mutlaka hesaba katmalısınız.
Piyasada Zedelenen İtibar
"Konkordato ilan etti" etiketi, ne yazık ki piyasada bir güvensizlik algısı yaratabilir. Tedarikçileriniz mal vermekte tereddüt edebilir, bankalar kredi kanallarını kapatabilir ve müşterileriniz alternatiflere yönelebilir. Bu itibar krizini yönetmek, sürecin en zorlu kısımlarından biridir.
Yönetim Kontrolünün Sınırlandırılması
Şirket faaliyetleriniz devam etse de artık yalnız değilsiniz. Mahkeme tarafından atanan bir konkordato komiseri, tüm önemli kararlarınızı ve harcamalarınızı denetler. Kiralama, satış, kefalet verme gibi kritik işlemler için mahkemeden izin almanız gerekebilir. Bu durum, yönetimsel esnekliğinizi kısıtlar.
Başarısızlık Durumunda İflas Riski
Konkordato bir kurtuluş garantisi vermez. Eğer sunulan proje alacaklılar tarafından kabul edilmezse veya kabul edilen proje şartları yerine getirilemezse, mahkeme şirketin doğrudan iflasına karar verebilir. Bu, konkordatonun en büyük riskidir; yani başarısızlık durumunda B planı genellikle iflastır.
Sonuç: Stratejik Bir Karar Anı
Özetle, konkordato kararı, bir şirketin geleceği üzerinde derin etkileri olan, dikkatle tartılması gereken stratejik bir adımdır. Bir yanda faaliyetlere devam etme ve borçları yapılandırma gibi önemli fırsatlar sunarken, diğer yanda itibar kaybı, yönetimsel kısıtlamalar ve nihai iflas gibi ciddi riskler barındırır. Bu yola girmeden önce şirketinizin mali durumunu bir uzman gözüyle detaylıca analiz ettirmeli, gerçekçi ve uygulanabilir bir iyileştirme projesi hazırlamalı ve süreci yönetecek deneyimli hukuk ve finans danışmanlarıyla çalışmalısınız. Unutmayın, konkordato bir son değil, doğru yönetilirse şirketiniz için yeni bir başlangıç olabilir.