İşteBuFirma İndir

Kambiyo Hukuku ve Davaları: Uzman Gözüyle Detaylı Analiz

Ticari hayatın hızına ayak uydurmak için geliştirilen ve alacakların tahsilini kolaylaştıran en önemli araçlardan biri şüphesiz kambiyo senetleridir. Kambiyo Hukuku, bu değerli evrakların (bono, poliçe ve çek) düzenlenmesini, devrini ve ödenmesini katı kurallara bağlar. Ancak bu senetlerden kaynaklanan alacaklar her zaman sorunsuz tahsil edilemez. İşte bu noktada kambiyo senet davaları ve bu davalara özgü takip yolları devreye girer. Bu yazımızda, kambiyo senetlerinin hukuki dünyasını ve olası bir anlaşmazlık durumunda sizi nelerin beklediğini uzman bir gözle mercek altına alacağız.

Kambiyo Senedi Nedir? Temel Türleri ve Özellikleri

Kambiyo senedi, en basit tanımıyla, kanunda belirtilen sıkı şekil şartlarına uyularak düzenlenen, belirli bir para borcunun ödenmesini vaat eden ve devir kabiliyeti yüksek olan kıymetli evraklardır. Bu senetlerin temel amacı, ticari işlemlerde nakit akışını hızlandırmak ve alacakları güvence altına almaktır. Türk Ticaret Kanunu, bu senetleri üç ana başlık altında düzenlemiştir:

H3: Bono (Emre Muharrer Senet)

Halk arasında en yaygın kullanılan kambiyo senedi türüdür. Bono ile düzenleyen kişi (borçlu), lehtar olarak belirtilen kişiye (alacaklıya) veya onun emrine, senet üzerinde yazılı olan meblağı belirli bir vadede kayıtsız şartsız ödemeyi taahhüt eder. İki taraflı bir hukuki ilişki söz konusudur: düzenleyen ve lehtar.

H3: Poliçe

Poliçe, üçlü bir ilişkiye dayanır. Düzenleyen (keşideci), muhatap olarak adlandırdığı bir kişiye, lehtar olarak gösterdiği diğer bir kişiye senetteki bedeli ödeme emri verir. Muhatabın bu ödeme emrini kabul etmesiyle birlikte poliçe, güçlü bir alacak hakkı doğurur. Günümüzde bono ve çeke göre daha az kullanılmaktadır.

H3: Çek

Çek, bir ödeme aracı olarak işlev görür. Düzenleyen, muhatap olarak gösterdiği bir bankaya, lehtara (veya hamiline) senet üzerindeki bedeli derhal ödemesi için talimat verir. Çek, görüldüğünde ödenir ve bir kredi aracı değil, nakit yerine geçen bir ödeme aracıdır. Bu yapısı ve arkasındaki banka güvencesi nedeniyle ticari hayatta büyük bir öneme sahiptir.

Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu: Adım Adım Takip Süreci

Kambiyo senetlerinin en büyük avantajı, alacaklıya genel haciz yolundan çok daha hızlı ve pratik bir takip imkânı sunmasıdır. "Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu" olarak bilinen bu süreç, İcra ve İflas Kanunu'nda özel olarak düzenlenmiştir. Peki, bu süreç tam olarak nasıl işliyor?

  1. Takip Talebi: Alacaklı, vadesi gelmiş ancak ödenmemiş kambiyo senedinin aslı ve borçlu sayısı kadar onaylı örneği ile birlikte yetkili icra dairesine başvurur.
  2. Ödeme Emri: İcra dairesi, senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını ve vadesinin geldiğini tespit ederse borçluya bir ödeme emri gönderir.
  3. Kesinleşme: Borçlu, bu ödeme emrine tebliğden itibaren 5 gün içinde itiraz etmezse veya 10 gün içinde borcu ödemezse takip kesinleşir ve alacaklı haciz işlemlerine (maaş haczi, banka hesabı haczi, mal haczi vb.) başlayabilir.

Görüldüğü gibi, süreler son derece kısadır ve hak kaybı yaşamamak için hızlı hareket etmek kritik öneme sahiptir.

Takibe Karşı Savunma Yolları: İtiraz ve Şikayet

Borçlu olduğu iddia edilen kişinin de kanunun kendisine tanıdığı savunma hakları mevcuttur. Bu haklar temel olarak itiraz ve şikayet olarak ikiye ayrılır.

İmzaya veya Borca İtiraz Nasıl Yapılır?

Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı 5 gün içinde icra takibinin yapıldığı yerdeki İcra Mahkemesi'ne bir dilekçe ile itiraz edebilir. Bu itiraz iki temele dayanabilir:

  • İmzaya İtiraz: Borçlu, senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ediyorsa, bunu açık ve ayrıca belirtmek zorundadır. Bu durumda mahkeme, imza incelemesi (grafolojik inceleme) yapar.
  • Borca İtiraz: Borçlu, borcunun olmadığını, borcu ödediğini, senedin vadesinin gelmediğini, takas talebini veya senedin karşılıksız olduğuna dair kişisel bir defi (örneğin hatır senedi olması) gibi nedenleri ileri sürebilir. Borçlu, bu iddialarını yazılı delillerle ispatlamakla yükümlüdür.

İtiraz, satışı durdurur ancak icra takibini kendiliğinden durdurmaz. Mahkeme, takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir.

Süreçteki Hatalar İçin Şikayet Hakkı

İtiraz, borcun esasına yönelik bir savunma iken; şikayet, icra dairesinin yaptığı usulsüz işlemlere karşı bir kanun yoludur. Örneğin, yetkisiz bir icra dairesinde takip başlatılması veya senedin kambiyo senedi vasfı taşımamasına rağmen takip yapılması gibi durumlarda İcra Mahkemesi'ne şikayette bulunulabilir.

Borçlu Olmadığınızı Düşünüyorsanız: Menfi Tespit ve İstirdat Davası

Kambiyo senetleri hukukunda borçluyu koruyan iki önemli dava türü daha vardır. Hakkında genel bir bilgi edinmek için konuyla ilgili güvenilir bir özeti inceleyebilirsiniz.

  • Menfi Tespit Davası: Borçlu, icra takibi başlamadan önce veya takip sırasında borçlu olmadığının tespiti için bu davayı açabilir. Davanın amacı, mahkeme kararıyla borçlu olunmadığını hukuken sabit hale getirmektir.
  • İstirdat Davası: Borçlu, icra takibi baskısı altında aslında borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödediği tarihten itibaren 1 yıl içinde bu parayı geri almak için istirdat davası açabilir.

Sonuç olarak, kambiyo hukuku ve davaları, ticari hayatın vazgeçilmez bir parçası olmakla birlikte, katı şekil şartları ve çok kısa hak düşürücü süreler içeren teknik bir alandır. Bir kambiyo senedi düzenlerken, devrederken veya bu senede dayalı bir takip ile karşılaştığınızda, en küçük bir hatanın bile ciddi mali kayıplara yol açabileceğini unutmamak gerekir. Bu nedenle, sürecin her aşamasında bir hukuk uzmanından destek almak, haklarınızı korumak adına atılacak en doğru adımdır.



Kaynak: https://istebuavukat.com.tr/kambiyo-hukuku-ve-davalari-uzman-gozuyle-detayli-analiz