Hukuk süreçleriyle yolu kesişen birçok kişi için İstinaf ve Temyiz terimleri kafa karıştırıcı olabilir. Her ikisi de yargı kararlarına karşı başvurulan hukuki yollar olsa da, işleyişleri, amaçları ve yetki alanları açısından önemli farklar barındırırlar. Bu makalede, adli sürecin bu iki kritik aşamasını detaylıca inceleyerek, aralarındaki temel ayrımı net bir şekilde ortaya koyacağız. Amacımız, bu karmaşık görünen hukuki yollar arasındaki farkı anlaşılır bir dille açıklamak ve böylece okuyucularımızın yargı sistemine dair doğru bir bakış açısı kazanmasına yardımcı olmaktır.
İstinaf Nedir? Bölge Adliye Mahkemelerinin Rolü
İstinaf, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların hem maddi vakıa (olay ve delil) hem de hukuki yönden denetlenmesini sağlayan bir kanun yoludur. Yani, yerel mahkemenin hem delil değerlendirmesi, hem olayın tespiti hem de hukuki uygulaması yönünden yeniden incelenmesidir. İstinaf başvuruları, Bölge Adliye Mahkemeleri (BAM) tarafından incelenir. Bu mahkemeler, ilk derece mahkemesinin kararını onaylayabilir, düzelterek onaylayabilir, bozabilir veya gerekli gördüklerinde doğrudan kendisi yeni bir karar verebilir. İstinaf, yargılamanın bir nevi ikinci aşaması olarak görülebilir ve daha çok "yeniden yargılama" niteliği taşır.
Bölge Adliye Mahkemeleri, dosya üzerinden veya gerekli gördüklerinde duruşma yaparak inceleme yapabilirler. Özellikle hukuki hataların yanı sıra, usuli eksiklikler veya maddi gerçeğe ulaşmada yapılan yanlışlıklar da istinafta incelenir. İstinaf incelemesi sonucunda verilen kararlar genellikle kesinleşir; ancak kanunda belirtilen bazı istisnai durumlarda temyiz yoluna başvurulabilir.
Temyiz Nedir? Yargıtay'ın Yetkileri
Temyiz, alt derece mahkemeleri (ilk derece mahkemesi veya istinaf mahkemesi) tarafından verilen kararların yalnızca hukuka uygunluk yönünden denetlenmesini sağlayan bir kanun yoludur. Temyiz incelemesi, Yargıtay tarafından yapılır. Yargıtay, olayın maddi gerçeğini araştırmaz, delil değerlendirmesi yapmaz; sadece mevcut dosya üzerinden, kararın hukuka uygun olup olmadığını, yani kanunların doğru uygulanıp uygulanmadığını kontrol eder.
Yargıtay, bir kararı ya onar (doğru bulur) ya da bozar (hukuka aykırı bulur). Bozma kararı vermesi durumunda, dosya yeniden kararı veren alt mahkemeye gönderilir. Alt mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına uymak zorundadır. Temyiz, hukuk sisteminde içtihad birliğini sağlamak ve hukukun ülke genelinde yeknesak uygulanmasını temin etmek amacıyla hayati bir rol oynar. Bu nedenle "hukuk temyiz" olarak da anılır.
İstinaf ve Temyiz Arasındaki Temel Farklar
Her iki hukuki yol da kararların denetlenmesi amacını taşısa da, aralarındaki farklar oldukça nettir:
İnceleme Alanı ve Yetki
- İstinaf: Hem maddi vakıa (olay, delil) hem de hukuki yönden inceleme yapar. Yani "olay doğru tespit edilmiş mi, deliller doğru değerlendirilmiş mi ve hukuka uygun karar verilmiş mi?" sorularına yanıt arar.
- Temyiz: Sadece hukuka uygunluk denetimi yapar. "Karar hukuka uygun mu, kanunlar doğru yorumlanmış ve uygulanmış mı?" sorularına odaklanır. Olayın maddi yönüne veya delil değerlendirmesine karışmaz.
Karar Merciileri
- İstinaf: Bölge Adliye Mahkemeleri (BAM) tarafından incelenir.
- Temyiz: Yargıtay tarafından incelenir.
Sonuçları ve Etkileri
- İstinaf: Kararı bozabilir, onar veya düzelterek onar. Hatta gerekli hallerde kendisi yeniden karar verebilir. İstinaf kararları genellikle kesindir, ancak bazı özel durumlarda temyize gidilebilir.
- Temyiz: Kararı ya onar ya da bozar. Bozma durumunda dosyayı alt mahkemeye geri gönderir. Kendisi esas hakkında karar veremez. Yargıtay'ın bozma kararı bağlayıcıdır.
Hukuk Sistemindeki Yeri ve Amacı
- İstinaf: Yerel mahkeme kararlarının kapsamlı bir şekilde denetlenmesi ve daha adil sonuçlara ulaşılması için bir ara yol sunar. Yargılamanın ikinci aşaması gibidir.
- Temyiz: Hukukun ülke genelinde tek tip uygulanmasını, içtihat birliğinin sağlanmasını ve yargı kararları arasındaki tutarlılığın korunmasını amaçlar. En üst düzey hukuki denetimdir.
Hangi Durumda Hangi Yola Başvurulur?
Hangi kanun yoluna başvurulacağı, verilen kararın niteliğine ve kanunda belirtilen parasal sınırlarına göre değişir. Genel olarak, ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı öncelikle istinaf yoluna başvurulur. İstinaf incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen kararların bir kısmı kesinleşirken, kanunda belirtilen parasal sınırlar veya dava türleri (örneğin bazı ağır ceza davaları) için temyiz yolu açıktır. Dolayısıyla, bir karara karşı itiraz etmek istediğinizde, öncelikle kararın istinafa tabi olup olmadığını, istinaf kararı sonrasında ise temyiz yolunun açık olup olmadığını kontrol etmek gerekir. Bu süreçte bir hukuk profesyonelinden destek almak, hak kaybı yaşanmaması adına büyük önem taşır.