İşteBuFirma İndir

İflas Erteleme ve Konkordato: Alternatif Çözümler

Ekonomik çalkantılar veya beklenmedik krizler, en sağlam şirketleri bile mali açıdan zorlayabilir. Bu gibi durumlarda, Türk iflas hukuku, şirketlerin iflasa sürüklenmeden ayakta kalabilmesi için önemli mekanizmalar sunar. Geçmişte sıkça duyduğumuz iflas erteleme kurumu yerini modern bir yapıya bırakmışken, günümüzde konkordato en etkili alternatif çözümlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Peki, borçlarını ödemekte güçlük çeken bir şirket için bu yollar ne anlama geliyor ve aralarındaki farklar neler? Bu yazıda, iflasın eşiğindeki işletmeler için bir can simidi olabilecek bu iki önemli hukuki kurumu mercek altına alıyoruz.

İflas Nedir ve Neden Alternatif Çözümler Gereklidir?

İflas, en basit tanımıyla, borçlu bir şirketin vadesi gelmiş borçlarını ödeyememesi ve mahkeme kararıyla tüm mal varlığının tasfiye edilerek alacaklılara dağıtılması sürecidir. Bu, hem şirket hem de alacaklılar için genellikle en son ve en istenmeyen senaryodur. Çünkü iflas, şirketin ticari faaliyetlerinin tamamen sona ermesi, çalışanların işsiz kalması ve alacaklıların alacaklarının çok küçük bir kısmını tahsil edebilmesi anlamına gelir. İşte bu yıkıcı sonuçlar nedeniyle konkordato gibi alternatif çözümler, ekonomik hayatın devamlılığı için hayati bir rol oynar.

Konkordato: Borçların Yeniden Yapılandırılması Sanatı

Günümüzde iflasa karşı en güçlü kalkan olarak kabul edilen konkordato, özünde iyi niyetli ve dürüst bir borçlunun, alacaklılarıyla bir anlaşmaya vararak borçlarını yapılandırmasını sağlayan bir hukuki süreçtir.

Konkordato Tam Olarak Nedir?

Konkordato, mali durumu bozulmuş bir borçlunun, ticari mahkemeye başvurarak alacaklılarının nitelikli çoğunluğuyla bir ödeme planı üzerinde anlaşması ve bu anlaşmanın mahkeme tarafından tasdik edilmesidir. Temel amaç, şirketin faaliyetlerini sürdürerek borçlarını ödenebilir bir takvime bağlamak ve zamanla mali sağlığına yeniden kavuşmasını sağlamaktır. Bu süreç, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda detaylı olarak düzenlenmiştir.

Konkordato Süreci Nasıl İşler?

Konkordato süreci, borçlunun mahkemeye sunduğu detaylı bir ön proje ile başlar. Mahkeme, talebi inandırıcı bulursa, şirkete 3 aylık bir 'geçici mühlet' verir ve bir konkordato komiseri atar. Bu süre zarfında, şirket aleyhine icra takibi yapılamaz. Komiserin olumlu raporu ve şartların elverişli olması durumunda mahkeme, süreyi 1 yıllık 'kesin mühlet' olarak uzatabilir. Bu kesin mühlet içinde borçlu, komiser denetiminde alacaklılarla anlaşmaya çalışır ve hazırlanan proje, alacaklılar toplantısında oylanır. Yeterli çoğunluk sağlanırsa, mahkeme konkordatoyu tasdik eder ve şirket, bu yeni ödeme planına göre yoluna devam eder.

İflas Erteleme: Artık Yürürlükte Olmayan Bir Kurum

Türkiye'de birçok kişinin aklında yer etmiş olan iflas erteleme, 2018 yılında yapılan yasal düzenlemelerle yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kurumun kaldırılmasının temel nedeni, sürecin kötüye kullanılması ve beklenen ekonomik faydayı sağlayamamasıydı. İflas erteleme, borca batık bir sermaye şirketinin, mahkeme tarafından atanan bir kayyım denetiminde mali durumunu düzeltmesi için ek süre kazanması esasına dayanıyordu. Ancak süreçlerin uzaması ve şeffaflık sorunları, daha etkin bir mekanizma olan konkordatonun ön plana çıkmasına neden oldu. Bu değişiklik, Türkiye Barolar Birliği gibi saygın kurumların yayınlarında da detaylıca analiz edilmiştir.

Konkordato ve (Mülga) İflas Erteleme Arasındaki Temel Farklar

Bu iki kurum arasındaki en temel ve en önemli fark, birinin güncel olarak uygulanırken diğerinin artık mevcut olmamasıdır. Ancak kavramsal olarak farkları şunlardı:

  • Hukuki Durum: Konkordato, İcra ve İflas Kanunu'nda yer alan güncel bir uygulamadır. İflas erteleme ise 2018'de kaldırılmıştır.
  • Temel Amaç: Konkordatonun temelinde 'anlaşma' vardır. Borçlu ve alacaklıların uzlaşması esastır. İflas ertelemede ise amaç, şirketin bilançosunu düzeltmesi için 'süre kazanması' idi.
  • Kontrol: Konkordato sürecinde şirket yönetimi işin başında kalmaya devam eder ve komiser denetim görevini yürütür. İflas ertelemede ise yönetime genellikle bir kayyım atanır ve şirketin idaresi önemli ölçüde kayyımın eline geçerdi.
  • Başvuru Şartı: Konkordatoya başvurmak için 'borçlarını vadesinde ödeyememe veya ödeyememe tehlikesi altında olma' yeterliyken, iflas erteleme için 'borca batıklık' (pasiflerin aktiflerden fazla olması) şartı aranıyordu.

Sonuç: Doğru Strateji ile Krizden Çıkış Mümkün

Sonuç olarak, mali sıkıntı yaşayan şirketler için iflas kaçınılmaz bir son değildir. Türk hukuk sistemi, konkordato gibi son derece yapıcı ve modern bir mekanizma sunarak işletmelerin yeniden ayağa kalkmasına olanak tanımaktadır. Artık yürürlükte olmayan iflas ertelemenin aksine, konkordato hem borçlu hem de alacaklılar için daha adil ve şeffaf bir süreç vaat eder. Ekonomik zorluklarla karşılaşıldığında paniğe kapılmak yerine, bir uzmandan hukuki destek alarak konkordato gibi alternatif çözümleri değerlendirmek, bir şirketin geleceğini kurtarmanın ilk ve en önemli adımıdır.



Kaynak: https://istebuavukat.com.tr/iflas-erteleme-ve-konkordato-alternatif-cozumler