Kapınıza gelen bir ödeme emri veya icra tebligatı, şüphesiz ki stresli bir durumdur. Ancak panik yapmak yerine, icra hukuku çerçevesinde sahip olduğunuz hakları bilmek ve doğru adımları atmak, süreci lehinize çevirebilir. Pek çok kişi, icra davaları karşısında çaresiz olduğunu düşünse de aslında borçlular için kanunla korunan pek çok savunma yolu mevcuttur. Bu yazıda, bir icra takibiyle karşılaştığınızda haklarınızı nasıl kullanacağınızı ve kendinizi nasıl savunabileceğinizi sade ve anlaşılır bir dille anlatacağız.
İcra Takibi Nedir ve Süreç Nasıl İşler?
En basit tanımıyla icra takibi, alacaklının, borcunu ödemeyen borçludan, devlet gücü aracılığıyla alacağını tahsil etme sürecidir. Bu süreç, alacaklının icra dairesine başvurusuyla başlar ve borçluya bir ödeme emri gönderilmesiyle devam eder. Bu ödeme emri size ulaştığı andan itibaren yasal süreler işlemeye başlar ve haklarınızı kullanmak için hızlı hareket etmeniz kritik önem taşır.
En Temel Savunma Yolu: İcra Takibine İtiraz Etme
İcra takibine karşı kullanabileceğiniz en temel ve en etkili savunma mekanizması, takibe itiraz etmektir. Eğer size tebliğ edilen borcun tamamına veya bir kısmına haksız olduğunu düşünüyorsanız, yasal süresi içinde itiraz ederek takibi durdurabilirsiniz.
İtiraz Süresi ve Şekli
İlamsız icra takiplerinde, ödeme emrinin size tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkınız bulunur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir, yani 7 günü kaçırırsanız itiraz hakkınızı kaybedersiniz ve takip kesinleşir. İtirazınızı, takibin yapıldığı icra dairesine yazılı bir dilekçe ile veya sözlü olarak beyanda bulunup tutanağa geçirilmesi suretiyle yapabilirsiniz. İtiraz ederken herhangi bir gerekçe gösterme zorunluluğunuz yoktur; sadece "borca itiraz ediyorum" demeniz yeterlidir.
İtirazın Sonuçları: Takibin Durması
Süresi içinde yapılan geçerli bir itiraz, icra takibini otomatik olarak durdurur. Bu, alacaklının evinize veya iş yerinize haciz işlemi uygulayamayacağı, banka hesaplarınıza bloke koyamayacağı anlamına gelir. İtirazınız üzerine takip durduktan sonra top, alacaklıya geçer. Alacaklı, alacağını tahsil etmek istiyorsa mahkemede "itirazın iptali" veya "itirazın kaldırılması" davası açmak zorundadır.
Diğer Savunma Mekanizmaları ve Dava Yolları
İtiraz hakkının yanı sıra, durumunuza özel olarak başvurabileceğiniz başka hukuki yollar da mevcuttur. Bunlar, genellikle daha karmaşık süreçler olup bir avukat desteği gerektirebilir.
Menfi Tespit Davası: Borçlu Olmadığınızı Kanıtlayın
Eğer bir borcunuzun olmadığından eminseniz ve hakkınızda bir icra takibi başlatılma riski varsa, takipten önce "menfi tespit davası" açarak borçlu olmadığınızın mahkeme kararıyla tespitini isteyebilirsiniz. Bu dava, icra takibi sırasında da açılabilir. Takip sırasında açılması durumunda, mahkemeden takibin durdurulması için teminat yatırarak ihtiyati tedbir kararı talep edilebilir.
İcra Mahkemesinde Şikayet Hakkı
Şikayet, borcun esasına yönelik bir itiraz değildir. Şikayetin konusu, icra dairesi memurlarının yaptığı işlemlerin kanuna aykırı olmasıdır. Örneğin; haczedilmesi yasak olan bir malınızın haczedilmesi, faizin yanlış hesaplanması veya usulsüz bir tebligat yapılması gibi durumlarda, işlemi öğrendiğiniz tarihten itibaren 7 gün içinde İcra Mahkemesi'ne şikayette bulunabilirsiniz. Bu süreçler, Türkiye'nin temel kanunlarından biri olan İcra ve İflas Kanunu'nda detaylıca düzenlenmiştir.
Sonuç: Bilinçli Olun ve Haklarınızı Koruyun
Bir icra takibiyle karşı karşıya kalmak, hukuki sürecin sonu değil, başlangıcıdır. Kanunlar, borçlulara da kendilerini savunmaları için itiraz, şikayet ve menfi tespit davası gibi önemli haklar tanımıştır. Bu süreçte en önemli unsur, yasal süreleri kaçırmadan, bilinçli bir şekilde hareket etmektir. Unutmayın, haklarınızı bilmek ve doğru zamanda kullanmak, sizi haksız bir borcu ödemekten kurtarabilir. Karşılaştığınız durumun karmaşıklığına göre bir hukuk profesyonelinden destek almanız, hak kaybı yaşamanızı önlemek adına atacağınız en doğru adım olacaktır.