İş dünyasının temel taşlarından biri güvendir, ancak bu güvenin yasal zeminini oluşturan belgeler ise sözleşmelerdir. İster büyük bir holding olun ister küçük bir girişim, attığınız her ticari adımın sağlam bir zemine oturması gerekir. İşte bu noktada, özenle hazırlanmamış ticari sözleşmeler, en parlak iş fikirlerini bile başarısızlığa sürükleyebilecek mayın tarlalarına dönüşebilir. Peki, bu mayınlardan nasıl kaçınırız? Bu makalede, sahadaki tecrübelerimizle en sık karşılaştığımız 5 ticari sözleşme hatasını ve bu hataları nasıl bertaraf edebileceğinizi, anlaşılır ve pratik bir dille ele alacağız.
1. Belirsiz ve Muğlak İfadeler Kullanmak
Sözleşmelerde karşılaşılan en temel hatalardan biri, yoruma açık ifadeler kullanmaktır. "Makul bir süre içinde teslimat", "yeterli çaba gösterilecektir" veya "standartlara uygun kalite" gibi ifadeler, iyi niyetli görünse de potansiyel bir anlaşmazlığın fitilini ateşler. Sizin için 'makul' olan süre, karşı taraf için bambaşka bir anlam taşıyabilir.
Çözüm: Net ve Ölçülebilir Olun
Belirsizliği ortadan kaldırmanın tek yolu netliktir. İfadelerinizi somut ve ölçülebilir hale getirin:
- "Makul süre" yerine "Sipariş tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içinde" deyin.
- "Yüksek kalite" yerine ürünün sahip olması gereken teknik özellikleri (malzeme cinsi, boyutlar, performans metrikleri vb.) listeleyin.
- "Yeterli çaba" yerine, gerçekleştirilmesi gereken spesifik eylemleri ve hedefleri tanımlayın.
2. Sorumluluk ve Yükümlülüklerin Net Belirlenmemesi
"Bu iş kimin göreviydi?" sorusu, bir projenin ortasında duyulmak istenen en son sorudur. Tarafların görev, sorumluluk ve yükümlülüklerinin açıkça tanımlanmadığı sözleşmeler, iş akışında aksaklıklara ve karşılıklı suçlamalara yol açar. Herkesin kendi sorumluluk alanını bildiği bir yapı kurmak, projenin başarısı için hayati önem taşır.
Çözüm: Görev Dağılımını Detaylandırın
Sözleşmenize "Tarafların Yükümlülükleri" başlıklı bir bölüm ekleyin. Bu bölümde, her bir tarafın neyi, ne zaman ve hangi standartlarda yapacağını madde madde yazın. Kimin hangi raporu sunacağı, kimin onay mekanizması olacağı, hangi masrafların kime ait olacağı gibi tüm detaylar bu bölümde yer almalıdır.
3. Fesih ve Cezai Şartların Göz Ardı Edilmesi
Hiç kimse bir iş ilişkisine sonunu düşünerek başlamaz. Ancak iş dünyası, beklenmedik durumlarla doludur. Taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi, projenin imkansız hale gelmesi veya başka bir anlaşmazlık durumunda sözleşmenin nasıl sonlandırılacağı belirsizse, taraflar kendilerini içinden çıkılmaz bir hukuki süreçte bulabilirler.
Çözüm: Çıkış Stratejinizi Baştan Belirleyin
Sözleşmenizde mutlaka "Fesih Şartları" ve "Cezai Şartlar" bölümlerine yer verin. Hangi durumlarda sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilebileceğini açıkça belirtin. Yükümlülüklerin zamanında veya istenen kalitede yerine getirilmemesi durumunda uygulanacak cezai yaptırımları (örneğin, gecikilen her gün için belirli bir yüzde oranında ceza) net bir şekilde tanımlayın. Bu maddeler, caydırıcı bir etki yaratarak tarafları sorumluluklarına daha sadık kalmaya teşvik eder. Konuyla ilgili yasal çerçeveyi anlamak için Türk Ticaret Kanunu'nu incelemek faydalı olacaktır.
4. Yetkili Mahkeme ve Uygulanacak Hukukun Belirtilmemesi
Farklı şehirlerde veya ülkelerde faaliyet gösteren şirketler arasında yapılan sözleşmelerde bu hata sıkça görülür. Bir anlaşmazlık durumunda davanın hangi ilin mahkemelerinde görüleceği ve hangi ülkenin hukukunun uygulanacağı belirtilmemişse, yetki tartışmaları yüzünden asıl sorun çözülemeden ciddi zaman ve para kaybı yaşanabilir.
Çözüm: Yargı Yolunu Açıkça Belirtin
Sözleşmenizin sonuna ekleyeceğiniz basit bir madde ile bu karmaşayı önleyebilirsiniz. Örneğin: "İşbu sözleşmenin uygulanmasından doğabilecek her türlü uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir. Uyuşmazlıkların çözümünde Türk Hukuku uygulanacaktır." Bu madde, olası bir hukuki süreçte yol haritanızı netleştirir. Bu tür maddeler, Kanunlar İhtilafı olarak bilinen hukuk dalının konusudur ve uluslararası ticarette kritik öneme sahiptir.
5. Sözleşmeyi Okumadan veya Anlamadan İmzalamak
Kulağa ne kadar basit gelse de, bu en yaygın ve en tehlikeli hatadır. Yoğunluk, karşı tarafa duyulan güven veya hukuki terminolojiye yabancılık gibi nedenlerle birçok kişi, içeriğini tam olarak anlamadığı sözleşmelere imza atar. Unutmayın, imzanız sizi o belgedeki her bir kelimeyle bağlar.
Çözüm: Okuyun, Sorun ve Profesyonel Destek Alın
Bir sözleşmeyi imzalamadan önce kendinize zaman tanıyın. Her bir maddeyi dikkatlice okuyun. Anlamadığınız veya aklınıza takılan en ufak bir nokta için bile karşı taraftan açıklama istemekten çekinmeyin.
Profesyonel Destek Almaktan Çekinmeyin
Özellikle karmaşık ve yüksek değerli ticari anlaşmalarda bir avukattan veya hukuk danışmanından destek almak bir maliyet değil, geleceğe yönelik bir yatırımdır. Bir uzmanın gözü, sizin fark edemeyeceğiniz riskleri tespit ederek sizi gelecekteki büyük zararlardan koruyabilir.
Sonuç
Sonuç olarak, bir ticari sözleşme, işinizi ve haklarınızı koruyan bir zırh gibidir. Bu zırhın sağlam olması, detaylara gösterdiğiniz özene bağlıdır. Belirsizlikten kaçınmak, sorumlulukları netleştirmek, olası kriz anlarını planlamak ve neye imza attığınızı bilmek, sizi ticari hayatta bir adım öne taşıyacaktır. Unutmayın, iyi bir sözleşme, kötü bir davadan her zaman daha ucuz ve daha akıllıcadır.