Boşanma süreci, duygusal olarak yıpratıcı olduğu kadar, hukuki olarak da karmaşık detaylar içerir. Bu sürecin en önemli ve genellikle en çekişmeli konularından biri de boşanmada mal paylaşımı meselesidir. Yıllar süren bir evlilik birliğinin ardından "hangi mallar ortak, hangileri kişisel?" sorusu gündeme gelir. Bu yazıda, bu zorlu süreci daha anlaşılır kılmak adına, mal paylaşımının nasıl yapıldığını, hangi malların paylaşıma dahil edilip edilmediğini ve yasal haklarınızın neler olduğunu insani ve net bir dille ele alacağız.
Mal Rejimi Nedir ve Türkiye'de Hangisi Geçerlidir?
Mal paylaşımını anlamanın ilk adımı, "mal rejimi" kavramını bilmektir. Mal rejimi, evlilik birliği boyunca eşlerin sahip oldukları mallar üzerindeki haklarını ve bu malların evlilik sona erdiğinde nasıl paylaşılacağını düzenleyen yasal kurallar bütünüdür. Türkiye'de, 1 Ocak 2002 tarihinden sonra yapılan evliliklerde, eşler arasında farklı bir sözleşme yapılmadığı sürece yasal mal rejimi olarak "Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi" kabul edilir. Bu rejimin temel mantığı, evlilik süresince emek verilerek elde edilen tüm mal varlığının ortak olduğu ve boşanma durumunda eşit olarak paylaşılması gerektiği ilkesine dayanır. Konuyla ilgili yasal düzenlemeyi Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerinde detaylı olarak inceleyebilirsiniz.
Boşanmada Paylaşıma Konu Olan Mallar: Edinilmiş Mallar
Edinilmiş mallar, basitçe, evlilik birliği devam ederken her bir eşin emeği veya birikimiyle elde ettiği mal varlığı değerleridir. Kimin adına kayıtlı olduğunun bir önemi yoktur. Örneğin, sadece erkeğin çalışıp kazandığı parayla alınan ve kadının üzerine tapulanan bir ev, edinilmiş mal sayılır. Edinilmiş mallara şunlar örnek verilebilir:
- Çalışmanın karşılığı olan tüm edinimler (maaş, prim, ikramiye, yevmiye)
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarının yaptığı ödemeler (emekli maaşı, kıdem tazminatı vb.)
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar
- Kişisel malların gelirleri (Örneğin, eşinize ailesinden miras kalan bir dairenin kira geliri)
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler (Örneğin, evlilikte alınan arabanın satılıp parasıyla alınan yeni araba)
Boşanmada Paylaşıma Konu Olmayan Mallar: Kişisel Mallar
Kişisel mallar, adından da anlaşılacağı üzere, eşlerden sadece birine ait olan ve mal paylaşımına dahil edilmeyen değerlerdir. Bu mallar, boşanma durumunda kimin mülkiyetindeyse onda kalmaya devam eder. Kişisel mallar kanunda net bir şekilde sayılmıştır:
- Eşlerden birinin sadece kişisel kullanımına yarayan eşyalar (giysiler, kişisel takılar, hobi malzemeleri vb.)
- Evlenmeden önce sahip olunan mallar (ev, araba, bankadaki para vb.)
- Evlilik sırasında miras yoluyla veya karşılıksız kazanma (bağış, piyango vb.) ile elde edilen mal varlığı
- Manevi tazminat alacakları
- Kişisel malların yerine geçen değerler (Örneğin, miras kalan arsayı satıp yerine alınan başka bir gayrimenkul)
Düğünde Takılan Altınlar ve Ziynet Eşyaları Ne Olur?
Bu konu, en sık merak edilenlerden biridir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, evlilik sırasında kadına hediye edilen her türlü ziynet eşyası (bilezik, kolye, küpe, set vb.), kim tarafından takılmış olursa olsun, kadının kişisel malı sayılır ve paylaşım dışı tutulur. Erkeğe takılan ve onun kişisel kullanımına özgülenemeyen (çeyrek, yarım, tam altın gibi) takılar ise edinilmiş mal kabul edilerek paylaşıma dahil edilebilir. Ancak bu konuda yerel adetler ve özel durumlar da mahkeme tarafından dikkate alınabilir.
Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır? Süreç Adımları
Mal paylaşımı, yani hukuki adıyla mal rejiminin tasfiyesi, boşanma davası kesinleştikten sonra açılan ayrı bir dava ile yapılır. Süreç genel hatlarıyla şu şekilde işler:
- Mal Varlığının Belirlenmesi: Öncelikle her iki eşin evlilik süresince edindiği mallar ve kişisel malları ayrı ayrı listelenir.
- Değerleme: Malların tasfiye (dava) tarihindeki piyasa değerleri (sürüm değerleri) belirlenir.
- Artık Değerin Hesaplanması: Her eşin toplam edinilmiş mallarından, bu mallara ilişkin borçlar düşülür. Ortaya çıkan net değere "artık değer" denir.
- Katılma Alacağı: Yasal kural gereği, her eş, diğer eşin artık değerinin yarısı üzerinde hak sahibidir. Buna "katılma alacağı" denir. Mahkeme, bu hesaplamayı yaparak kimin kime ne kadar ödeme yapacağına karar verir.
Bu süreç, özellikle şirket hisseleri, kredili mülkler veya değer artış payı gibi konular devreye girdiğinde oldukça teknik ve karmaşık hale gelebilir. Bu nedenle sürecin bir uzman tarafından yürütülmesi kritik öneme sahiptir. Mal paylaşımı davaları ve aile hukuku ile ilgili genel bilgilere T.C. Adalet Bakanlığı'nın ilgili sayfalarından da ulaşabilirsiniz.
Sonuç: Uzman Desteği Almanın Önemi
Boşanmada mal paylaşımı, kanunlarla net sınırları çizilmiş olsa da her evliliğin kendine özgü dinamikleri nedeniyle farklılıklar gösterebilen bir süreçtir. Edinilmiş mal ile kişisel mal ayrımını doğru yapmak, malların değerini doğru tespit etmek ve yasal haklarınızı eksiksiz bir şekilde talep etmek, sürecin adil bir şekilde sonuçlanması için hayati önem taşır. Bu karmaşık ve teknik detaylar içeren yolda, hak kaybı yaşamamak ve süreci en doğru şekilde yönetmek için mutlaka aile hukuku alanında uzman bir avukattan destek almanız en sağlıklı yaklaşım olacaktır.